23 Aralık 2013 Pazartesi

KİMSE DONARAK ÖLMESİN - MUSTAFA AKINCI



İNSANLAR SOĞUKTAN DONARAK ÖLÜYOR...


Son 40 yılın kaydedilmiş en korkunç soğuğunu yaşayan Diyarbakır'da -20'ye kadar ölçümler yapılmıştır. -10'ndan sonra ölümcül tehlikelerin doğduğunu hepimiz biliyoruz. Hangimiz bu durumu umursuyoruz? Ne kadar umursuyoruz? Ne yapıyoruz? Neler yapabiliriz?..

Ülkemizde geçtiğimiz bir deprem ile binlerce Vanlı halen konteynırlarda ya da çadırlarda kalıyor. Ve Van'da yapılan hava ölçümlerinde -26'yı bile gördüğü söyleniyor...

Suriye'deki korkunç savaştan, bizlere sığınmış Suriyeli kardeşlerimiz de Güneydoğu'da barakalarda, çadırlarda ya da harabelerde kalıyor. Yani ölüm ile burun buruna yaşıyorlar ve o burunlarından can veriyorlar. Bu korkunç soğuğa yaktıkları ve yakacakları birkaç kütük dayanmıyor...

Evsiz, yoksul ve kimsesiz yüzbinlerce insan var ve bu insanlarda bu korkunç soğuk ile mücadele etmek zorunda kalıyor...

Devlet yüzbinlerce evsizlere, kimsesizlere, yoksullara, depremzedelere ve Suriyelilere, konteynır ve çadır temin etse de bunların izolasyon sorunu çözülemiyor ya da tümüne yeterli kadar yardım edemiyor.

DİYARBAKIR MEVLANA VE MANSUR BABA DERGAHI'nın herkese örnek bir davranışı olarak Diyarbakır'da yaşayan Suriyeliler için ve evsizler için başlattığı projeler takdir edilmelidir ve bunun için halkın da buna destek vermesi gerekir. 



NELER YAPILMALIDIR? NELER YAPILABİLİR?

1- Herkes Yüce Allah Azze ve Celle'den yardım talep etmelidir.

2- Türkiye'deki tüm vakıf, tarikat, dernek, cemaat ve sohbet evleri/yurtları/çalışma ofisleri bu 3 ay boyunca en azından kış bitene kadar bu insanlara barınak olmalıdır.

3- Camiiler zaten yaz-kış 24 saat açık kalmalıdır ve Camiilerin bir bölümü sürekli olarak bu tür insanlar için barınak olmalıdır.

4- Bazı devlet kurumlarının, kullanılmayan devasa boş ambarları acilen izole edilip bu insanlara 3 ay boyunca talep edilmelidir.

5- TOKİ hiç durmadan ve acilen yeni konutlar yapmalıdır. Yapılacak bu konutlar daha ucuz ve daha kolay olanaklarla başta Vanlılara acilen dağıtılmalıdır.

6- Belediyelerin acilen bol yatakhaneli prefabrik yerleri tahsis etmesi gerekir.

7- İmkanı olan ve evi müsait olan herkes, duyarlı bir insanın yapması gereken bir hareket olarak, evinde 1 aileyi en azından 3 ay boyunca misafir etmelidir.

8- Çok zayıf ve hastalıklı olanlar -özellikle çocuklar- hastanelerin boş odalarına bırakılmalıdır. Tüm hastanelerin özellikle Güneydoğu'daki ve Van'daki hastanelerin yatak sayısı artırılmalıdır.

9- Aylardır kiralanamayan büyük işyerlerin boş kalmasındansa bu iş yerlerinin acilen bu insanlara 3 aylık bir barınak haline dönüştürülmesi çok daha makul ve makbul olacaktır.

10- Üniversitelerin ve okulların kapalı spor salonları yine aynı şekilde 3 aylık barınaklara dönüştürülebilir.



MUSTAFA AKINCI
23.12.2013


MERHUM MOLLA CAMİSAB ÖZBEK - MUSTAFA AKINCI


DİYARBAKIR'IN GÜRSESLİ BİLGE ALİMİ MOLLA CAMİSAB ÖZBEK HOCA EFENDİ'NİN ÖLÜMÜNÜN ARDINDAN KISA BİRKAÇ KELAM...



Dün aldım haberini, ölüm seni yakalamış
Seni seven bu gönlüm bu habere nasıl dayanır
Her tarafımı bir hüzün bir matem bağlamış.

Bana ölümünü söylediler ben "şehit oldu" dedim
Bilmezler mi, senin gibi alimler ölümsüz kalır
Hüzünle "Allah gani gani rahmet eylesin" dedim.

MUSTAFA AKINCI
01.12.2013

22 Aralık 2013 Pazar

HALKIN PARTİSİ: RECEP TAYİP ERDOĞAN


BİR BAŞBAKANA SAHİP ÇIKAMIYORUZ...




Olağanüstü Bölge Hal Valiliği'nin hakimiyeti altında, Devlet Güvenlik Mahkemesi kontrolünde, 

"ALLAH YOKTUR PEYGAMBER İZİNDE"

 yazılı karakolların asayişiyle yaşayan bir halkken bir anda bir şiir yüzünden tutuklanmış eski bir Belediye Başkanının, Başbakan olduğunu gördük.

Bu Başbakan için;
"Amerikancı" dediler... "Avrupacı" dediler... "Cemaatçi" dediler... "İşadamlarının Piyonu" dediler...

Eski Başbakanların karşılarında önünü iliklediği kendilerine "emredersiniz efendim" dedirten o Albayları, içeri tıkan ve darbeci zihniyete dünyayı dar eden bir Başbakan var.

"Kürtlerin yaşadığı coğrafyanın ismi Kürdistan'dır. Osmanlı her zaman böyle anmıştır, Mustafa Kemal de Türkeş de böyle anmıştır." diyen bir Başbakan var.

Yıllar öncesinde, Amerikan Elçiliğine çağrıldığında panik yapan ve koşa koşa giden hükümetler varken, bir anda 1.Sınıf bir protokolle Washington'da ağırlanan bir Başbakan var.

İstanbul'un silueti bozulmasın, depremde tehlike olmasın ve israf yapılmasın gökdelenler de azalsın hatta gerekirse yapılmasın diye milyar dolarlık işadamlarına küs kalan bir Başbakan var.

Şeyh Said, Seyyid Rıza, İskilipli Atıf Hoca, Adnan Menderes ve yüzlerce idam mahkumunun iade-i itibarını veren bir Başbakan var.

Dersim Katliamı başta olmak üzere, Türkiye'deki tüm zulümlerin hesabı sorulması gerektiğine inanan ve bunun yasal düzenlemeler başlatan bir Başbakan var.

İsrail'e restini çeken bir Başbakan var.

Siyasilerin isimlerini bile bilmediği şehirlere üniversiteler, havalimanları, köprülü kavşaklar ve otoyollar yapan bir Başbakan var.

Mümkün oldukça annesinin kabrini ziyaret edip kendi sesiyle Kur'an okuyan bir Başbakan var.

Her Cuma Namazına iştirak eden ve halkı rahatsız etmeden namaz kılan bir Başbakan var.

Kalıplaşmış, kadrolaşmış ve yönlendirilmiş bir sistemi kökünden yenilemek isteyen bir Başbakan var.

Davet edilince halkın davetini reddetmeyen ve halkın evinde çay içebilen bir Başbakan var.

Sigara ve alkol karşısında gösterdiği çevreciliği ve sağlığa verdiği önem ile takdir edilmesi farz olan bir Başbakan var.

"Kan dursun. Bölgeye daha çok fabrika yapılsın. Ülkemiz büyüsün." diyen savaş karşıtı bir Başbakan var.

NEWROZ KUTLAMALARINI serbest bırakan bir Başbakan var.

Başörtüsü ve kılık kıyafet serbestisini getiren bir Başbakan var.

Dünya'da yeşil alanlara en çok Devlet hazinesinden arazi bağışlayan yeşili seven yeşili koruyan bir Başbakan var.

IMF borcunu kapatan ve üzerine borç verebilecek bir Başbakan var.

Sağlıkta yaptığı reformlarla Dünya'nın en önde ülkelerinden biri olmamızı sağlayan bir Başbakan var.

Emniyet'in bandrollü para sayma makinesini çarpıttılar... Ellerinden teşbih ayak üst üste atıp kendilerine yemek söylediler... Futbol tribünlerindeki amigolar gibi davranan muhalif vekiller ne söylediklerini bilmeden bağırdılar, çağırdılar... 540 sayfalık fezlekeyi Kainat Rekoru kırarak 2 saatte hazırladılar... Amerikan Elçilerden medet umdular...

Fethullah Gülen, zalim ve şarlatan biridir. (İsterse bir daha hakkımda dava açsınlar.) Umarım bu çete en hızlı çökertilir. Bunlar Cemaat filan değil, dış istihbaratın kuklalarıdır. 

Yazıklar Olsun Hepsine...

Beddualar Haklı Olunca Hakk'a Ulaşır... Evlerimize Ateş Düşmüştü Evet Ve Bu Ateşi Söndüren Bir Başbakanımız Var Elhamdulillah...

Allah izin verirse bu Başbakan'a sahip çıkacağız.


MUSTAFA AKINCI
20.12.2013











GENÇ KIZLARA ROMANTİK BİR NASİHAT - MUSTAFA AKINCI

GENÇ KIZLARA ROMANTİK BİR NASİHAT
 


Gecelerin birinde, güney sahilinde bir tatil kasabasında iki haftalık tatile gelmiş, tatilinin 3.günününde tanıştığım , on gündür beraber olduğum ve yarın evine dönecek olan bir kızla bir bankın kenarında hafif üşümüş ama neşeli bir halde... hüzünlü ama aşk alevi sarmış bir halde... sırf hayatımın kadınını cezp etmek için sarf ettiğim en komik lafların ne kadar acı ve ne kadar etkileyici olduğunu paylaşıyorum...


BEN: Seni çok seviyorum biliyor musun?

O: Evet biliyorum.

BEN: Hayır, bilmiyor musun? Bilseydin beni sarılmaktan başka bir şey yapmazdın.

O: Pekiyi sen neden sarılmıyorsun öyleyse?..

BEN: Ruhum ruhuna öyle sarılmış ki, şimdi ölü gibiyim... Ruhundan sıyrılabilirsem, bedenimle tüm hücrelerine nüfus edeceğim.

O: Seni Çok Seviyorum Canım Benim... (sarılmanın ardından, sıcak bir yanak öpücüğü) Canım gökteki hangi yıldız senin?

BEN: Sen benim olursan tüm yıldızlar benim olur.

O: Seni Çok Seviyorum Canım Benim... (sarılmanın ardından, sıcak bir yanak öpücüğü) Ama lütfen ama cevap ver, hangi yıldız senin?

BEN: Gitmen gerekecek.

O: Neden?

BEN: Güneş varken hele ki, yanımdayken hangi yıldız görünebilir ki?

O: Seni Çok Seviyorum Canım Benim... (sarılmanın ardından, sıcak bir yanak öpücüğü) Canım beni sevmek için çok mu, uğraşıyorsun? Bu kadar güzel sözleri sarf etmek için sürekli uğraşıyor musun, yoksa?..

BEN: Sen nefes almak için uğraşıyor musun? Ya da göz kapaklarını kıpırdatmak için? Ya da kalbinin atması için?.. Seni sevmek yaşamsal bir ihtiyaç  kadar önemli bir o kadar da alışılmış.

O: Sen hayatımda tanıdığım en harika insansın.

BEN: Ben senin için aynı şeyleri söyleyemem çünkü seni tanıdıktan sonra "hayat" , "sen" , "en" , "harika" ve "insan" anlayışım değişti. Hani bir ülkeye gidersin de kendi ülkendeki kurallar geride kalır ve sen o ülkeye ayak uydurmaya çalışırken meraklı bir halle aptallaşırsın ya işte ben de şu an öylesine ayrı bir yaşamdayım.

O: Seni Çok Seviyorum Canım Benim... (sarılmanın ardından, sıcak bir yanak öpücüğü) Canım beni her zaman seveceksin değil mi?

BEN: Senin belleğimde bıraktığın o kadar çok "sen" varsın ki, o kadar çok seni yaşıyorum ki, her gün bir sen'den ayrılsam "sen" benim sonsuza dek sevdiğim kalırsın.

O: Seni Çok Seviyorum Canım Benim... (sarılmanın ardından, sıcak bir yanak öpücüğü, gözler yaşlı ve dudaklar titrek bir şekilde) Burada kalalım. Birbirimizi bırakmayalım. Beni hep böyle sev. Ben de sensizliğe dayanacak "sen" değilim. (sürekli sağ eliyle gözyaşlarını silerek) Ben seni çok seviyorum. Senin kadar sevebilir miyim ya da seviyor muyum, bilmiyorum! Ama bildiğim tek bir şey var buradan ayrılırsam seni bir daha göremeyeceğimi düşünüyorum.

BEN: Sana kal dersem, seni sen olarak kabul etmiş olmam. Aileni, işini, hayatını ve planlarını hiçe saymış olurum. Seni her şeyim etmişken hiçe sayarsam "sen" sen olmazsın ve ben sen'i sevdiğimden emin olamam. Ben de burada kalırsan seni bu yüzden kaybedeceğimden korkuyorum.

O: Canım ama (ağlayarak ve titreyen dudaklar ile) amaaa ben seni çok seviyorum ve her zaman seninle kalmak istiyorum.

BEN: Benimle kalman için bana yakın olman gerekmez ki. Kalbini birle benimle...
İnsanlar neden birbirine bağırır biliyor musun? Eski bir hikayede okumuştum ya da şimdi ben uyduruyorum bilmiyorum.

O: (tebessüm eder)

BEN: Kalpler uzaklaşınca ruhların bağı birbirinden seyrelirmiş ve refleksle uzağa seslenirmiş gibi konuşulurmuş... ama kalpler bir olunca bir fısıltı bazen gök gürültüsü gibi olurmuş.

O: "Kalpten kalbe yol vardır, fakat görülmez." demiş Ayşe K...

BEN: İmam-ı Gazali

O: (Burnunu silerek) Ne İmamı?

BEN: O söz İmam-ı Gazali'nin sözü.

O: (epeyce gözlerime baktı ve tebessüm ederek) Seni Çok Seviyorum Canım Benim... (sarılmanın ardından, sıcak bir yanak öpücüğü) Seni Çok Seviyorum Canım, Aşkım, Bilge Sevgilim Benim... (az da olsa keyfi yerine gelmiş, gözyaşları dinmiş ama halen ağlamaklı bir ses tonuyla) Senin bilmediğin bir şey var mı? Sen çok bilgilisin...  (gülümseyerek ve şirine bir tavırla) Bilmediğin bir şey var mı, senin aşkım?

BEN: Anneannenin ayakkabı numarası... Juventus'un ilk 11'i... Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bozuk trafik lambaların sayısı... Evimizin köşesindeki bakkalın neden bozuk süt sattığını-

O: (kahkahalara boğularak) Alemsin

BEN: Seni ağlatacak ve güldürecek bir erkek düşlüyordun değil mi?

O: Evet.

BEN: Pekiyi her tatile geldiğinde yaz aşkı yaşar mısın?  

O: A! Bu nerden çıktı?

BEN: Ağzımdan çıktı. Sen her yaz aşkına böyle tutulur musun?

O: Nasıl yani? Ben senin için kahrolarak ağlıyorum sabahtandır bak nasıl bir çaresizlikle yarın yola çıkacağımı düşünüyorum senin bana sorduğun soruya bak.

BEN: Bu ilişki bitti, bir gün gelecek beni de unutacaksın. Belki bunları isim vermeden yazarım ve sen de okuyup biraz ağlar ve tebessüm ederek kocana sarılarak uyursun.

O: (şok olmuş bir ifadeyle) Aşkım sen şaka yapıyorsun değil mi?

BEN: Hayır.

O: Sarf ettiğin sözler? Yaşadıklarımız?..

BEN: Ne yaşadın? Ne yaşadık? Sana elimi bile sürmedim. Sen hep "ne zaman beni dudaktan öpecek? ne zaman yalnız odada kalacağız?" diye düşündün ama sadece sen beni yanağımdan öptün. Her ne yaşadınsa benim süslü sözlerim seni yaşattı. Şimdi sana bana bekaretini -eğer bakire isen- ver desem gözünü kırpmadan verirdin ama ben sana nasıl birini sevmen gerektiğinin dersini verdim. Eğittim seni. Seni gelecekteki eşine hazırladım... Seni gerçekten bu şekilde seven tek erkek ben olacağım evet ama seninle bir ömür boyu yaşam sağlayacak o erkek ben değilim.
Sen beni sevdin belki ama asıl sevdiğin maceraydı... tutkuydu... bu sahildi... güzel sözlerimdi... şairane bir romantikti..
Sarf ettiğim her söz gerçekti ama sahibi sendeki sen değildi... sevdiğim ama henüz tanışmadığım hayatımın kadınınaydı...o ruh her zaman benim karşımda ve ben ona her zaman "sen" diyorum. (oradan kalkıp gittim ve O arkamdan öyle bakakaldı...)


O, şimdi evli ve sanırım 3. çocuğuna hamile biri olarak sadık ve cefakar bir eş olarak 6 yıldır evli. Yani hesaplarıma göre Temmuz tatilinden dönmüş ve Ağustos temposuyla aşık olmuş Eylül'de evlenmiş olmalı ki, Mart'ta Ankara'da tevafuken karşılaştığımda karnı burnundaydı. Yani bana sarılarak ağlayan ve "sensiz yaşamam" diyen biri tam 8 ay sonra karnında doğmayı bekleyen bir bebekle gayet mutlu, güleç ve huzurlu bir şekilde kocasının koluna girmiş AnkaMall'de yürüyordu.
Geçen ay bir ortak arkadaşımızın Facebook duvarında etiketlendiği bir fotoğrafta iki çocuk ve karnı hafif çıkık gördüm. MaşaAllah. Allah mesut etsin ve Allah çocuklarını bağışlasın.

Cinsel isteği, hevesi, macerayı, büyülü anları; sevgi ile aşk ile evleneceğiniz insan ile karıştırmayın.
İleride daha çok üzüleceğiniz ve sizin şerefinize dokunacak hareketlerden uzak durun.
Tüm genç kızlara tecrübeli bir erkek olarak tavsiyem şudur:

EN GÜZEL ÇEYİZİNİZ DOKUNULMAMIŞLIĞINIZ OLSUN.

Selam ve Dua ile

DİYARBAKIR'A "ENSARİOĞLU GALİP" GELECEK.



KARA TAŞLI SURLARLA ÇEVRİLİ DİYARBAKIR'A AK  PARTİLİ "ENSARİOĞLU GALİP" GELECEK!



Son Peygamber Hazreti Muhammed Aleyhi Selam, Mekke'den hicret etmesini gerektiğini öğrenince en doğru adrese yönelmiştir. Medine'ye yönelmiştir. Ensariler burada ResulAllah Aleyhi Selat-u Selam'a öyle sıcak öyle sevgi dolu öyle içten öyle candan davranmışlar ki, Peygamber Efendimiz Aleyhi Selam ömrünün sonuna kadar Medine'de kalmıştır...
İslamiyet'in, Medine ve Mekke'den sonra tüm Dünya'ya yayılması için fetihlere başlanmıştır.
Kudüs, Şam, Bağdat ve Diyarbakır gibi dönemin metropolleri arasından en önemlisidir Diyarbakır. Diyarbakır o dönemin Dünyasındaki tek METROPOL KALE ŞEHRİ'dir.



Diyarbakır, İslam için ve Stratejik Güç için çok önemli bir konumdadır ve günümüzde 5. Harem-i Şerif olan bu Aziz Kent İslam Coğrafyası'ndaki en gözde şehirler arasındadır.

639 Yılında Fethedilen Bu Aziz Kente Binlerce Sahabe Gelmiştir.

O dönemin en modern şehirlerinden biri olan Diyarbakır'a muazzam ve mükemmel bir Asr-ı Saadet neşesi ve sistemi getiren Sahabe-i Kiramlar bölgenin farklı yerlerine dağılmış ve Diyarbakır'ı karış karış Kur'an-ı Kerim Ahlakı ve ResulAllah Aleyhi Selam Sünneti ile nurlandırmışlardır.
Bugün Anadolu'nun İslam ile şereflenmesini o mükemmel ve muazzam şahsiyetlere borçluyuz.

Bugün o Asr-ı Saadetin bir nişanesi bir silsilesi olan Ensarilerin göz nuru, yetenek ve birikim ile dolu Mehmet Galip Ensarioğlu, bu şehre neşe ve sistem getirmek için bulunduğu makamı ve tüm uğraşlarını bir kenara bırakarak Diyarbakır'a hizmet etmek için "YA ALLAH BİSMİLLAH" demiştir ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olmuştur.

Bu yetenek ve birikim dolu şahsiyetin ataları nasıl ki, Muhammed-ül Emin Aleyhi Selam'a sahip çıktıysa bugün Diyarbakır da Mehmet Galip Ensarioğlu'na sahip çıkmalıdır.

Elbetteki, küffar ve düşman yok karşısında fakat sahipsiz bırakılmış, zavallı konuma düşürülmüş, aciz bırakılmış bir Diyarbakır var.

Bu sistemi getirecek kişi de ancak bu şehrin tarihsel, sosyolojik ve ekonomik değerlerini bilen gerçek bir Diyarbakırlı olmalıdır.

Kürt Dünyası'nın en önemli şehri ve Kürtlerin yaşadığı coğrafyanın en merkezinde olan Diyarbakır'da aday olacak kişinin Kürt Halkının Hak ve Özgürlük Sorununu İyi Bilmesi, Kürtçe'yi (Zazaki-Kurmanci) Çok İyi Bilmesi, Cesur, Güçlü ve Ehil Bir Kişi Olması gerekmektedir.

Peygamberler, Sahabeler ve Evliyalar Kenti Diyarbakır'da Yine Bu Aziz Neslin Bir Devamı Gelmelidir.

Diyarbakırlı bu aday, mübarek atalarından biraz daha farklı olarak bu şehri, oy pusulaları ile fethedecek ve bu şehri Kale-i İslam, Kale-i Kelam, Kale-i Medeni, Kale-i Amedi, Kale-i Metropol, Kale-i Ticaret, Kale-i Bereket, Kale-i Turizm, Kale-i Mezopotamya, Kale-i Anadolu, Kale-i Azadi, Kale-i Ferahi yapacaktır.

KARA TAŞLI SURLARLA ÇEVRİLİ DİYARBAKIR'A AK  PARTİLİ "ENSARİOĞLU GALİP" GELECEK!

Şimdiden tüm Diyarbakırlılara hayırlı, uğurlu, bereketli olsun.

MUSTAFA AKINCI
19.12.2013


28 Ekim 2013 Pazartesi

KESİN BİLİNEMEYECEK 5 ŞEY (MUĞAYYEBAT-I HAMSE) - MUSTAFA AKINCI


KESİN BİLİNEMEYECEK 5 ŞEY (MUĞAYYEBAT-I HAMSE)




“Kıyametin ilmi Allah katındadır. Yağmuru o indirir. Rahimlerde olanı bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilmez. Şüphesiz Allah Alîm’dir, Habîr’dir.” (Lokman Suresi/34)

Bu Ayet ile anlaşılıyor ki, bu 5 şeyi bilmememiz mümkün değildir. Hemen hemen tüm İslam alimleri tarafından kabul edilen ve tefsirlerdeki genel hüküm ile 5 şeyin bilinemeyeceğini kabul edilir.

1. Kıyamet'in İlmini
2. Yağmur'un Yağışı
3. Rahimdeki Canlının Cinsiyetini
4. Kişinin Yarın Ne Kazanacağı
5. Kişinin Nerede Öleceği


SORU: Hava Durumunu Günler Öncesinden Nasıl Tahmin Ediyoruz? Ultrason İle Bebeğin Cinsiyetini Biliyoruz? Maaşlı Olan Biri Her Ay Ne Kadar Kazanacağını Nasıl Bilir?

Yani bu 5 şeyi "sözde çürütecek" soruları nasıl cevaplayabiliriz?..


Öncelikle bu bilinmelidir ki, bizim bildiklerimiz Yüce Allah'ın "Bunu Bil!" dediğinden ibarettir. Bir şeyi bilebiliyorsak bile bu bilgi yine Yüce Allah'tır.

1-KIYAMET'İN İLMİNİ

Bizimle alakalı olan her yaratılmış şeyin yok olacağı korkunç bir olayı bilebilmemiz mümkün değildir. Bir depremi, bir trafik kazasını, bir hastalığı bile bilemiyoruz, ancak bu durumların tahmini tecrübe ya da tecrübelilerin anlattıkları ile anlayabiliriz. Kıyamet tecrübesi mümkün olmadığından böyle bir aktarım da mümkün değildir. Kur'an-ı Kerim'de yazılı ve ResulAllah Aleyhi Selat-u Selam'ın yine Yüce Allah'tan öğrenebildiği kadarıyla kıyameti bilebiliriz. ResulAllah Aleyhi Selat-u Selam kıyametin vaktini bilmiyordu ancak Yüce Allah, O Sevgili Peygamberine büyüklüğünü ve kıyametin hakikatini anlatması için Sevgili Resulüne, o korkutucu sahnelerin tamamını ya da bir kısmını göstermiştir. Yani kıyametin zamanı, yılı, ayı, günü, saati hakkında bir bilgi mümkün değildir.

2-YAĞMUR'UN YAĞIŞI

Hava Durumları Tahminleri, isminden de anlaşılacağı gibi bir tahminden ibarettir. Çoğu zaman sonuçları doğru çıkabilir ama kesinliği yoktur. Edward Lorenz, "Brezilya'daki bir kelebeğin kanat çırpışı Texas'ta kasırgaya sebep olabileceği" yani nam-ı diyar "kelebek etkisi" halen çürütülememiştir. Yani biz ne kadar hesap yaparsak yapalım, küçük bir sebep büyük sonuçlar doğurabilir. Kaldı ki, hava durumu tahminleri yağmurun zamanını bize yine haber veremez. Yapılan tahminler var olan bulutların, hareketlerini tahmin ederek ortaya çıkar. Ayrıca en fazla 15 günlük bir tahmin yapılabilir ve bu tahminlerin isminden de belli olduğu gibi hiçbir zaman kesinliği yoktur. Hangi buluttan yağmur ne zaman nereye su akıtacak biz bunu da bilemeyiz ve hiçbir zaman da bilinemeyecektir. Çünkü havadaki azot miktarı ve yeryüzündeki nem değişkendir. Yağmurun mutlak zaman bilgisi ancak Allah'tadır.


3-RAHİMDEKİ CANLININ CİNSİYETİ

Bir insan vücudundan bir defalık bir cinsi münasebetten ortaya çıkan 125.000.000 (yüzyirmibeşmilyon) spermin cinsiyetini ya da bunların rahime ulaştıktan sonraki cinsiyetlerini bilemeyiz.
Modern bilim kesin bir şekilde ancak 7. ayda net söyleyebilir, oysaki Yüce Allah her şeyin öncesini ve sonrasını bilen Tek Kudret'tir.
Kaldı ki, bebeğin ultrason sonucundakinin aksine doğduğu da birçok insan tarafından görülmüştür.
Ayrıca sadece insanlar için düşünülmemelidir bu yargı; Cinler, Hayvanlar ve hatta öyle mikroskobik canlılar var ki, cinsiyetlerinin doğmadan önce bilinmesi imkansızdır.

NOT: Ben soruyu bu şekilde alsam da ayette "cinsiyet" den de söz etmiyor aslında soruların algısı bu yönde olduğu için böyle cevap vermeye gayret ettim. "...rahimlerde olanı bilir..." bu şekilde anlaşılmalıdır: daha embriyo iken hatta spermken bile o doğacak bebeğin; kaderini yazarak, kadar'ını belirleyen Yüce Allah'tır, vurgusu yapılmaktadır.


4-KİŞİNİN YARIN NE KAZANACAĞI

Maaşlı biri üzerinden her zaman bu örnek verilir. "Maaş sağlamdır." anlayışının yanlış olduğunun en küçük ve en basit örneği; bir resmi kurumun aniden özelleştirilmesi, bir şirketin iflası, bir projenin bitmesi... yani her ayın 15'inde ya da belirli bir gününde maaş alacağımızın her hangi bir garantisi yoktur.
Ticaretle uğraşanlar ise bu durumu çok daha iyi bilmektedirler. Enflasyon, Devalüasyon, Borsa, Altın-Döviz İniş Çıkışları yarın ne kazanacağımızın kesin garantisin mümkün olmayacağını kanıtlamaktadır. 


5-KİŞİNİN NEREDE ÖLECEĞİNİ BİLMESİ

Hayatının son anlarını deniz kenarında geçirmek isteyen birinin trafik kazasında ölme riski vardır...uçağın düşme riski de. Aniden gelecek bir kalp krizi sizi parkta, sokakta, tuvalette, banyoda, mağazada, kasapta, banka kuyruğunda yakalayarak öldürebilir... Kötü bir hastalık hastane köşelerinde, solunum cihazına bağlı bir şekilde öldürebilir... Akıl ve ruh sağlığınızı kaybedip bu tür hastaların kaldığı bir hastanede de ölüm sizi yakalayabilir. Bu basit örneklerle bile anlaşılıyor ki, kişinin nerede öleceğini bilmesi imkansızdır. (Tevafuken daha önceden işaret ettiği bir yerde ölürse bile bu yine kesin bir bilgi olamayacak kadar tahmini bir söylemdir.)


MUSTAFA AKINCI
20-12-2012

SULTAN-I HAZRET AVNULLAH ÖZMANSUR 6 - MUSTAFA AKINCI

ARADIĞIM MÜRŞİD SENSEN






Ebu Bekir'i Anlayan ve Ebu Bekir'e Hayran Sensen
Ömer'i Anlayan ve Ömer'e Fedai Sensen
Osman'ı Anlayan ve Osman'a Kuşak Sensen
Ali'yi Anlayan ve Ali'ye Zülfikar Sensen
Bilal-i Habeş'e Direnç Sensen
Şehit Hamza'ya Yay Sensen
Saad Bin Vakkas'a Ok Sensen
Abdurrahman Bin Avf'a Kalkan Sensen
Şehit Hasan'a Yar Sensen
Şehit Hüseyin'e Can Sensen
Kerbela'ya İntikam Sensen
Yezid'e Azrail Sensen

Rufai'ye Pervane Sensen

Geylani'ye Talebe Sensen
Yesevi'ye Sülûk-ül Mevt Sensen
Bedevi'ye Nur-i Perde Sensen
Dussiki'ye Sahra Sensen
Kübra'nın Nazarı Sensen
Halveti'nin Kırk Günü Sensen
Suhreverdi'ye Hürmet Sensen
Çeşti'ye Ses Sensen
Nakşibendi'ye Nakşeden Sensen
Şazeli'ye Nefes Sensen
Mevlana'ya Fikir Sensen

On İki Tarikata Yol Sensen

Sofilere Rabıta Sensen
Dergahlara Sütun Sensen
Kilitlere Anahtar Sensen
Kalelere Fatih Sensen
Hatmelerin Hatibi Sensen
Vaizlerin Katibi Sensen
Bedene Bürünmüş Kitap Sensen
Mehdi'ye Halife Sensen
Halifelerin Nişanı Sensen
La İlahe İll Allah Aşkı İle Yanan Sensen
Muhammed Resul Allah Sevdası İle Doyan Sensen


Korkularımızın Korkusu Sensen

İblis'i Kovalayan Sensen
İfritlere Radar Sensen
Cinleri Dindiren Sensen
Hannasların Kabusu Sensen
Başsız Şehid Sensen
Başların Tacı Sensen
Sadıklığımıza Sıddık Sensen
Hancının Sofrası Sensen
Yolcunun Rehberi Sensen
Sözcünün Kelamı Sensen
Gözcünün Dürbünü Sensen
 

Fırtınaların Kaptanı Sensen

Kasırgaların Pilotu Sensen
Şarampollerin Şoförü Sensen
Krallara Aslan Sensen
Tahtlara Kaplan Sensen
Saraylara Kartal Sensen
Taçlara Sultan Sensen
Cahillere Okul Sensen
Sarhoşlara Acı Kahve Sensen
Bağımlılara Bağ Sensen
Hayasızlara Darp Sensen
Hadsizlere Haddini Bildiren Sensen

Elmas Kılıç Sensen

Altın Kalkan Sensen
Gümüş Minare Sensen
Hazinelerin Anahtarı Sensen
Kalemlerin Mürekkebi Sensen
Delilerin Dermanı Sensen
Velilerin Figanı Sensen
Kimsesizlerin Ah-u Zarı Sensen
Yetimlere Ana Sensen
Öksüzlere Baba Sensen
Bacılara Kardaş Sensen
Şah-ı Yüzüğe Layık Sensen

Dost'a Dost Sensen

Haine Düşman Sensen
İcazet Veren Sensen
Hakikati Bilen Sensen
Şeriatı Seven Sensen
Tarikati Sayan Sensen
Marifetin Nuru Sensen
Tasavvufun Özü Sensen
Tarikatın Sözü Sensen
Hakikatin Ayakları Sensen
Şeriatın İmamı Sensen
Marifetin Tercümanı Sensen

Saklanmış Veli Sensen

Enbiyalara Sırdaş Sensen
Sahabelere Yoldaş Sensen
Evliyalara Kardeş Sensen
Seyyidlerin Dili Sensen
Alimlerin Beyni Sensen
Halifelerin Kolu Sensen
Şehitlerin Gözü Sensen
Muhabbetlerin Kulağı Sensen
Zikirlerin Ağzı Sensen
Müritlerin Kalbi Sensen
Mürşid'e İrşad Sensen

Mustafa'ya Şeref Sensen

Mustafa'ya İmam Sensen
Mustafa'ya Şah Sensen
Mustafa'ya Misk Sensen
Mustafa'ya Zırh Sensen
Mustafa'ya Sarık Sensen
Mustafa'ya Muhabbet Sensen
Mustafa'ya Hürriyet Sensen
Mustafa'ya Kamil Sensen
Mustafa'ya Arif Sensen
Mustafa'ya Tarif Sensen
Mustafa'ya Mürşid Sensen



MUSTAFA AKINCI
27-10-2013

SULTAN-I HAZRET AVNULLAH ÖZMANSUR 5 - MUSTAFA AKINCI

SANA GELDİM ŞEYH  AVNULLAH





Evvel Allah Ahir Allah

Muhammed'tir ResulAllah

Hüseyin Şah ŞehidAllah

Sana geldim Şeyh Avnullah

Şeyh Avnullah. Hu...


Enbiyalara sırdaşsan

Sahabelere kardaşsan

Evliyalara yoldaşsan

Sana geldim Şeyh Avnullah

Şeyh Avnullah. Hu...



Gözlerime göz sen oldun

Sözlerime söz sen oldun

Başların tacı sen oldun

Sana geldim Şeyh Avnullah

Şeyh Avnullah. Hu...
 



Alimlerin mektebisen

Mürşidlerin irşadı sen

Müridlerin kalbi sensen

Sana geldim Şeyh Avnullah

Şeyh Avnullah. Hu...



Evvel Allah Ahir Allah

Muhammed'tir ResulAllah

Hüseyin Şah ŞehidAllah

Sana geldim Şeyh Avnullah

Şeyh Avnullah. Hu...



Mürşidlerin arzusu ben

Müridlerin şahıydım ben

Şimdi kapında kölen ben

Sana geldim Şeyh Avnullah

Şeyh Avnullah. Hu...



Dört Kutub'un güli sensen

Onikilerin sözüsen

Kırklardan biri de sensen

Sana geldim Şeyh Avnullah

Şeyh Avnullah. Hu...
 



İmamların imamısan

Şeyhlerin komutanısan

Zamanın da sen gawsısan

Sana geldim Şeyh Avnullah

Şeyh Avnullah. Hu...
 



Evvel Allah Ahir Allah

Muhammed'tir ResulAllah

Hüseyin Şah ŞehidAllah

Sana geldim Şeyh Avnullah

Şeyh Avnullah. Hu...



Himmet eyledi Rufai

Medetler verdi Geylani

Sardı tuttu Nakşibendi

Sana geldim Şeyh Avnullah

Şeyh Avnullah. Hu...
 



Süluklerde Yesevi'sen

Nur-i perde Bedevi'sen

Sahralarda Dussiki'sen

Sana geldim Şeyh Avnullah

Şeyh Avnullah. Hu...
 



Nazarlarda Kübra'sın sen

Halvetlerde Halveti'sen

Suhruverdi'ye yol sensen

Sana geldim Şeyh Avnullah

Şeyh Avnullah. Hu...
 



Evvel Allah Ahir Allah

Muhammed'tir ResulAllah

Hüseyin Şah ŞehidAllah

Sana geldim Şeyh Avnullah

Şeyh Avnullah. Hu...
 



Nefeslerde Şazeli'sen

Kulaklarda Çeşti'sin sen

Fikirlerde Mevlana sen

Sana geldim Şeyh Avnullah

Şeyh Avnullah. Hu...
 



Ali'ye Zülfikar sensen

Hasan'a can-u can sensen

Hüseyin'e dost yar sensen

Sana geldim Şeyh Avnullah

Şeyh Avnullah. Hu...
 

 


Mürşidlerin arzusu ben

Müridlerin şahıydım ben

Şimdi kapında kölen ben

Sana geldim Şeyh Avnullah

Şeyh Avnullah. Hu...
 



Evvel Allah Ahir Allah

Muhammed'tir ResulAllah

Hüseyin Şah ŞehidAllah

Sana geldim Şeyh Avnullah

Şeyh Avnullah. Hu...




MUSTAFA AKINCI
27-10-2013

26 Ekim 2013 Cumartesi

BAŞSIZ ŞEHİT - AVNULLAH ÖZMANSUR

BAŞSIZ ŞEHİT



Sonsuz münâcatım var, gözlerim yaşlı bugün,
Çıkmaza giren yolum dikenli taşlı bugün.

Kanayan ayağımla huzura koştum yine;
Savulun hey ruhsuzlar! Çağladım, coştum yine;

Fedaisi kalmamış ise, Din’i islâm’ ın
İşte kurbana geldim, huzurunda Zişan’ın.

Milyonlarca ayrılsa, parçalansa bedenim,
Ruh-u mücerredimle yine devam ederim.

Ey şecaat örneği! Ey şehid-i Kerbelâm!
Tüm Allah’a yönelmiş, benim yüce şühedam!

İmana susamış da, sineler çatlayacak;
Beyninde dönen bomba, az kaldı patlayacak

Doğudan yükselen o, muazzam nurum bugün;
Garbın zulmüne düşmüş, çözülmez bir kördüğüm

İşte kanlı parmağım, işte şanlı sancağım,
Bu kördüğümleri ben, tüm parçalayacağım.

Elbette bir sinekten, âciz değil kuvvetim;
Nemrud’u , Şeddat’ları mahvedecek heybetim.

Avn-i ilahi beni, tuttukça kollarında;
Benim o ”Başsız şehid” Resûl’ ün yollarında.


M. Avni (Avnullah Baba) ÖZMANSUR
1948

24 Ekim 2013 Perşembe

SULTAN-I HAZRET AVNULLAH ÖZMANSUR BABA 3







Mustafa idi ismim şimdi "aşık" oldu.
Süleyman'a iltifatım "sevapkar" oldu.
"Avnullah Baba" dedim diye, Şeytanlar harap ve bitap oldu
Bitsin artık bu sürgün çağır beni, Ya Sultan-ı Hazret.

Sonbaharıma bahar getir, ey Sultan
Kışlarımda yüreğimi Sen ol Isıtan
Şenlensin Seninle, bütün mevsimler ve bütün zaman
Bitsin artık bu korkunç fırtına dindir beni, Ya Sultan-ı Hazret.


MUSTAFA AKINCI
20-10-2013

SULTAN-I HAZRET AVNULLAH ÖZMANSUR BABA 2





Kokun gelir kokun gelir yüreğime kokun gelir
Sözlerime kelam oldun aklıma Sana gider gelir
Yar yolunu gözleyen sevdalılar gibi
Bir kerecik görmek için, gözyaşlarım sel gelir.

Başım yine dertli bugün, içimde fırtınalar kopuyor
Sözlerim darmadağın olmuş, aklım başımdan uçuyor
Kalbimdeki bu karartı sanki son bulacak gibi
Başım Allah Yolu'nda, Avnullah Baba'da teminat duruyor.


MUSTAFA AKINCI
20-10-2013

SULTAN-I HAZRET AVNULLAH ÖZMANSUR BABA 1




Kitabın nur saçtı, Şeytan'ım perişan.
Dergahın yol oldu, Nefsim bile pişman.
Süleyman'ın vesile oldu, alnında nişan.
Sen'den himmet bekler bu aciz, bu gariban...

Şiirlerin bana ilham verdi, sözlerin şifa.
Muhabbetle dirildi, içimdeki Mevlevi vefa.
Müridliğe kabul eyle, olsun gönlüme sefa.
Sensizlik bu aciz garibana artık olmasın cefa...

Ney seslerinde seni duydum, deli miyim?
Arbane derisinde sıkıştım, divane miyim?
Sultan-ı Hazret Avnullah dedim, acep mürid miyim?
Senin kapında bir hizmetkar, olabilir miyim?


MUSTAFA AKINCI
20-10-2013

22 Ekim 2013 Salı

SULTAN-I HAZRET AVNULLAH ÖZMANSUR BABA 4

SULTAN-I HAZRET AVNULLAH BABA


 




Sen "Başsız Şehid" kal, ben senin o ayaklarının altı olayım
Sen "Gül-i Mevlana" kal ben senin dikenlerinde kan olayım
Sen "Avn-i İlahi" kal ben Allah'a kul olarak senin kölen olayım
Yeter ki sen de sev beni Ya Sultan-ı Hazret Avnullah Baba


Müridlerin aldı benden beni, sana geldim kalbim karartı ve karmaşa ile
Mevlevihane tuttu beni, bir şiirine aşk-ı hayran ve mest-i perişan ile
Süleyman Hoca nur dağıttı bu çürümüş bedenime, senin himmetin ile
Yeter ki kabul eyle beni Ya Sultan-ı Hazret Avnullah Baba


Tarikat-i Mevlevi'ye layık değilim benimkisi sanki büyük bir hayal
İslami Terbiye bile alamadım, benden uzak sanki bu rüya bir masal
Dönen dilim, secdedeki alnım belki olursa size naçizane bir faysal
Yeter ki emreyleyin bana Ya Sultan-ı Hazret Avnullah Baba
 

Sözde nazlanmış bir kalbim var, hiçbir Mürşid'e, Mürid olmuyor
Şeyhi olmayanın başından "ben gibi" Şeytan hiç mi hiç eksik olmuyor
Kalbimdeki Şeytan kaçtı kaçacak ama sanırım bu sensiz olmadı-olmuyor
Yeter ki imdat eyle bana Ya Sultan-ı Hazret Avnullah Baba


Ben Mustafa'yım körlerin körü olsam da sen gözcülerin gözüsün
Ben Mustafa'yım erlerin yamağı kalsam da sen erenlerin ocağısın
Ben Mustafa'yım günahların beşiği olsam da sen hayırların eşiğisin
Yeter ki bana dua eyle Ya Sultan-ı Hazret Avnullah Baba


MUSTAFA AKINCI
22-10-2013



MOLLA CAMİSAB ÖZBEK - MUSTAFA AKINCI

MOLLA CAMİSAB ÖZBEK HOCAEFENDİ




Senin sesindeki ruh bir başkasında yoktur
Senin heybetindeki muhabbet de çok hoştur
Ulu Camii, senin o güzel kokularınla doluşur
Allah sana hayırlar ihsan etsin Seyda-ê Molla Camisab

Sohbetlerindeki görünür evliyalara tanık oldum
Meleklerin saf saf inişine bazen şahit oldum
Seni soramadım diye manevi alemlerde sanık oldum
Hakkın helal et bu talebene Seyda-ê Molla Camisab

Tanıdığım en büyük alim, bilge, filozof sensin
Yaşadığım en güzel anılarımda hep benimlesin
Sen olmasan herkes "Mustafa yetim kaldı" desin
Allah sana uzun ömürler versin Seyda-ê Molla Camisab

Kur'an-ı Kerim'in gür sesi kulağımda çınladı
Resul-i Ekrem'i anlatınca, sanki karşımda canlandı
Yüzyirmidörtbin Enbiya sanki göklerde parıldadı
Allah seni hepsiyle haşretsin Seyda-ê Molla Camisab

Bu sözlerim, güçlü bir sese dua niteliğinde olsun
Büyük hocamın kalbi mükemmel bir imanla dolsun
Eş-Şafi isminin tecellisi bedeninde sıhhat-i nur olsun
Allah sana uzun ömürler versin Seyda-ê Molla Camisab

Yunus Makamı'ndaki dualarımda senin yerin vardır 
Şadırvandaki abdestlerimde sesin kulağımda yankılanır
Ulu Camii "selam olsun Camisab'a" diye seni çağırır
Kalk kurban, bitsin artık bu hasret Seyda-ê Molla Camisab


MUSTAFA AKINCI
20-10-2013





12 Temmuz 2013 Cuma

HACET DUASI - MUSTAFA AKINCI








Ey Yüce Allah'ım
Çok dertlerim var,
Benim dertlerimden çok daha büyük bir Rabbim var.
Rabbim beni terk ederse ben biterim
Senden başka ne ilacım ne dermanım var...
İmdat eyle bu acize Ya Aziz
Rezil etme beni Ya Celil
Merhamet et Ya Kerim-ür Rahim
Hacetimi gider Ya Zül Celal-i Vel İkram



 
 
 

Ey Yüce Allah'ım
Çok dertlerim var,
Benim dertlerimden çok daha büyük bir Rabbim var.
Rabbim beni terk ederse ben biterim
Senden başka ne ilacım ne dermanım var...
İmdat eyle bu acize Ya Aziz
Rezil etme beni Ya Celil
Merhamet et Ya Kerim-ür Rahim
Hacetimi gider Ya Zül Celal-i Vel İkram








Ey Yüce Allah'ım
Çok dertlerim var,
Benim dertlerimden çok daha büyük bir Rabbim var.
Rabbim beni terk ederse ben biterim
Senden başka ne ilacım ne dermanım var...
İmdat eyle bu acize Ya Aziz
Rezil etme beni Ya Celil
Merhamet et Ya Kerim-ür Rahim
Hacetimi gider Ya Zül Celal-i Vel İkram




MUSTAFA AKINCI
22-07-2009

29 Haziran 2013 Cumartesi

TEVBE-İ SAHİH DUASI


KUR'AN-I KERİM VE HADİS KAYNAKLI YAZDIĞIM YENİ TEVBE DUASI...
ALLAH RIZASI İÇİN OKUYUN VE OKUTUN.
BANA DA DUA EDİN.
ALLAH RAZI OLSUN...




ESTAĞFİRULLAH
ESTAĞFİRULLAH
ESTAĞFİRULLAH

EL AZİM
EL KERİM
ER RAHMAN
ER RAHİM
EL GAFUR
YA TEVVAB-UR RAHİM
YA ERHAMEN RAHİMİN
LA İLAHE İLLA HU VER-RAHMAN-UR RAHİM
ELLEZİ LA İLAHE İLLA HU VEL HAYY'UL KAYYUM VE ETUBU İLEYHİ
TEVBETE ABDİN ZALİMİN Lİ NEFSİHİ LA YEMLİKU Lİ NEFSİHİ MEVTEN VE LA HAYATEN VE LA NUŞURA ES ELUHUT TEVBETE VEL MAĞFİRETE VEL HİDAYETE LENA İNNE HU TEVVAB-UR RAHİM.

ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH
ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH
ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH


ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA RAHMAN


ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH
ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH
ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH


ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA RAHİM


ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH
ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH
ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH


ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA KERİM


ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH
ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH
ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH


ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA GAFUR


ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH
ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH
ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH


ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA TEVVAB-UR RAHİM


ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH
ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH
ALLAHUMME MAĞFİRLİ YA ALLAH


ESTAĞFİRULLAH-EL AZİM
ESTAĞFİRULLAH EL-KERİM
ESTAĞFİRULLAH EL-RAHİM

NOT:
1 FATİHA
27 İHLAS
100 SALAVAT
OKUYARAK TAMAMLAYIN.
ALLAH TEVBELERİMİZİ KABUL EYLESİN.
AMİN.AMİN.AMİN.


ŞEYTAN'IN 8 İSMİ VE ÖZELLİKLERİ-MUSTAFA AKINCI

Kovulmuş ve Taşlanmış Şeytan'ın Şerrinden ve Vesveselerinden Yüce Rahman ve Yüce Rahim Olan Yüce Allah Sığınırız.
Kovulmuş ve Taşlanmış Şeytan'ın Şerrinden ve Vesveselerinden Yüce Rahman ve Yüce Rahim Olan Yüce Allah Sığınırız.
Kovulmuş ve Taşlanmış Şeytan'ın Şerrinden ve Vesveselerinden Yüce Rahman ve Yüce Rahim Olan Yüce Allah Sığınırız.



ŞEYTAN-İBLİS-AZAZİL

İnsanlar Besmele (BİSMİLLAH) çekmediğinde, şeytanlar o insanlarla yemek yer, evlerine girer, yataklarında uyur, elbiseler Besmele ile katlanmamışsa ve Besmele ile giyilmezse elbiseleri şeytanlar giyer.
Besmele ile birbirlerine yaklaşmayan karı-kocaların arasında düşmanlık meydana getirmeye çalışır.
Besmele ile başlamayan cinsi münasebetlerden doğan çocuklar şaş doğabilir hayırsız doğabilir, bereketsiz doğabilir.
Şeytanın korkusu ve mağlubiyeti bu sözdür:

EŞHEDU ENNE İLAHE İLLALLAH VE EŞHEDU MUHAMMEDEN RESULALLAH
Şahitlik Ederim ki, Allah'tan Başka Hiçbir İlah Yoktur ve Şahadet Ederim ki, Muhammed Allah'ın Elçisidir.

Kovulmuş ve Taşlanmış Şeytan'ın Şerrinden ve Vesveselerinden Yüce Rahman ve Yüce Rahim Olan Yüce Allah Sığınırız.



1.HANZEB

Namazda vesvese vererek namazı bozdurmak ve namazdan soğutmak için uğraşır.
Kovulmuş ve Taşlanmış Şeytan'ın Şerrinden ve Vesveselerinden Yüce Rahman ve Yüce Rahim Olan Yüce Allah Sığınırız.

2.VELHAN

Temizlikte özellikle abdest ve gusülde çok su kullandırarak vesvese vererek gülüp alay eder.
Kovulmuş ve Taşlanmış Şeytan'ın Şerrinden ve Vesveselerinden Yüce Rahman ve Yüce Rahim Olan Yüce Allah Sığınırız.

3.ZELLENBUR

Çarşıda, pazarda, borsada ticarete nifak sokar. Yalan söyletir. Yalan yere yemin ettirir, kötü malı övdürür, kötü malın kusurlarını gizler ve alıcıyı kandırmak için her türlü fitneyi uygular.
Kovulmuş ve Taşlanmış Şeytan'ın Şerrinden ve Vesveselerinden Yüce Rahman ve Yüce Rahim Olan Yüce Allah Sığınırız.

4.VESMAN

Uyku getirir. Namaz ve diğer ibadetler öncesinde ya da sırasında göz kapaklarını bastırır, baş ağrısı yapar. Hırsızlık ve Zina gibi haramlara yönlendirmek için her türlü oyuna baş vurur.
Kovulmuş ve Taşlanmış Şeytan'ın Şerrinden ve Vesveselerinden Yüce Rahman ve Yüce Rahim Olan Yüce Allah Sığınırız.

5.BETR

Musibetlerde sabır ve şükür edilmemesi için devreye girer. Bağırtır, çağırtır, dövdürür ve özellikle de yüze tokat attırır. İsyan ettirmek için her türlü oyunu dener.
Kovulmuş ve Taşlanmış Şeytan'ın Şerrinden ve Vesveselerinden Yüce Rahman ve Yüce Rahim Olan Yüce Allah Sığınırız.

6.DASİM

Yemek öncesi el yıkatmaz, Bismillah çektirmez, sofrada boş ve yalan konuşturur.
Kovulmuş ve Taşlanmış Şeytan'ın Şerrinden ve Vesveselerinden Yüce Rahman ve Yüce Rahim Olan Yüce Allah Sığınırız.

7.METUN

İnsanlar arasında yalan-yanlış haberleri yayar. Batıla yönlendirir.
Kovulmuş ve Taşlanmış Şeytan'ın Şerrinden ve Vesveselerinden Yüce Rahman ve Yüce Rahim Olan Yüce Allah Sığınırız.

8.EL EBYAZ

En tehlikeli olan şeytan grubudur. (Peygamberler) Enbiyalara ve Evliyalara musallat olan bu şeytanlar, Enbiyalara zarar veremezler ancak Enbiyaları yalanlamak için uğraşırlar ve inananları Enbiyalara karşı kışkırtırlar. Evliyaları da sürekli kandırmaya çalışırlar, Evliyalar da bu şeytanlarla büyük bir mücadele içine girerler.
Kovulmuş ve Taşlanmış Şeytan'ın Şerrinden ve Vesveselerinden Yüce Rahman ve Yüce Rahim Olan Yüce Allah Sığınırız.