27 Aralık 2012 Perşembe

DEDEM HACI ALİHAN AKINCI'YA-MUSTAFA AKINCI







Allah korkusundan bakşa korkun yoktu
Acıyla, hüzünle ve hastalıkla hayatın doldu
Amansız zindanların, düşmanların oldu
Seni Rahmetle Anıyoruz Atamsın Hacı Alihan

Bize dünyaların servetini bıraktın
Bize ahiretin anahtarlarını anlattın
Bize Sahabeler devri yaşattın
Seni Rahmetle Anıyoruz Babamsın Hacı Alihan

Canını evlatlarına, torunlarına verdin
Cesarette ve şerefte sen tek örnektin
Cömertlikte en önde hep methedildin
Seni Rahmetle Anıyoruz Cihanbeyisin Hacı Alihan

Çehrendeki o heybeti hatırlamayan olamaz
Çalışıp didinmekti halin unutulamaz
Çocuklarına sevgin, yeri doldurulamaz
Seni Rahmetle Anıyoruz Çınarsın Hacı Alihan

Diyarbakır diyarı senin gibisini az gördü
Dedemizsin diye değil seni memleket övdü
Dirayetindeki takva zalime küfür gibi sövdü
Seni Rahmetle Anıyoruz Diyarsın Hacı Alihan

Erkeklik insan olmaktır. Bunu sen öğrettin
Er olan mazlumun yanındadır. Bunu sen dedin
Eskiden beridir bizi sen cesaretlendirdin
Seni Rahmetle Anıyoruz Eryiğitsin Hacı Alihan

Fener gibi aydınlık oldun soyumuza
Ferd ferd tanıttın kendini coğrafyamıza
Faiz ve fitne soktular saltanatımıza
Seni Rahmetle Anıyoruz Fatihsin Hacı Alihan

Gerdanlık gibi boynumuzda senin dürüstlüğün
Gerçi layık olamayız o senin büyüklüğün
Geriye sardık sanki gititiğindendir... o gün bu gün
Seni Rahmetle Anıyoruz Generalsin Hacı Alihan

Hacılık senin gibi bir şahsiyete yakıştı
Hoca da olurdun ya hapisler seni mayıştı
Her ilim senin sohbetevinde buluşmuştu
Seni Rahmetle Anıyoruz Hazretsin Hacı Alihan

Işık saçtın yolumuza hep gözünü karartarak
Islattın gözyaşınla her yeri, kardeşlerine ağlayarak
Işıl ışıl bir varlıkla bu dünyadan ayrılarak
Seni Rahmetle Anıyoruz Işıksaçansın Hacı Alihan

İnce bağırsak seni hasta etti, kalını kanser etti
İncelik ve vefa bilmeyenler sende sanki illetti
İsimsiz kahramanlar kervanına adın iletildi
Seni Rahmetle Anıyoruz İzzetsin Hacı Alihan

Kara gözler kara kaşlar senin nurunu bozmadı
Kalem tutması gerekn gereken ellerin tutmadı
Kılıç yiğit işidir sen de yiğittin bundan şüphe olmadı
Seni Rahmetle Anıyoruz Kralsın Hacı Alihan

Lal eden cesaretinden başka cesaret tanımayız
Laf getirtmeyen haraketlerinde kusur bulamayız
Lokman helal sözün doğru ayağının altıyız
Seni Rahmetle Anıyoruz Lütüfkarsın Hacı Alihan

Maphus duvarları senin hikayelerine tanık
Mahkemeler adice, insafsızca seni ettiler sanık
Maalesef ne kardeş yetişti sana ne de tanıdık
Seni Rahmetle Anıyoruz Mücevhersin Hacı Alihan

Namus, şeref, onur senin diğer ismindi
Nafile anlatamadı seni, kalemlerimiz yetimdi
Nasıl olsa toprak tanıdı ya bu yiğidi
Seni Rahmetle Anıyoruz Nusretsin Hacı Alihan

Okula gidemedin büyük davalar seni yakaladı
Osamanlı'yı sanki Cumhuriyet sırtından yaraladı
O kadar hayranım sana hatıralarım canlandı
Seni Rahmetle Anıyoruz Oğuzsun Hacı Alihan

Ömrün azdı haşa Allah'a isyan değil bu sözüm
Öykün dillere destan oldu, seni arar gözüm
Ömrümün sonuna kadar mezarında gülüm
Seni Rahmetle Anıyoruz Örneksin Hacı Alihan

Paraya kıymet vermeyen fakir fukara dostuydun
Pulundan adam alırdın da mütevazilik yurduydun
Pehlivan gücüyle bizi şerefle yoğurdun
Seni Rahmetle Anıyoruz Padişahsın Hacı Alihan

Rakamlar, harfler senin için bir ölçüt olamaz
Rasyonellik sendeki o cevheri anlayamaz
Rabıta yapmadan seni kimse kavrayamaz
Seni Rahmetle Anıyoruz Rabıtamsın Hacı Alihan

Senin esansın halen burnumda
Seslenmendeki buğu halen kulağımda
Sana doyamadım kaldı kursağımda
Seni Rahmetle Anıyoruz Sultansın Hacı Alihan

Şahidiz Ya Rabbi Hacı Alihan korkusuz bir ağaydı
Şahidiz o bir tasavvuf ehli ayrıca takvaydı
Şeyhinizim deseydi onbinlerin tek tarikatıydı
Seni Rahmetle Anıyoruz Şeyhimizsin Hacı Alihan


Tarikatın Rufai yolun Allah kitabın Kur'an
Tertemiz kabrine dolsun Mülk-ü Sure-i Kur'an
Temizlenmiş olarak git mekanın Cennet-ül Reyhan
Seni Rahmetle Anıyoruz Tahirsin Hacı Alihan

Uzun uzun anlatırım, fakat yaşamak lazım seni
Uykular kaçar eğer anlatırsam engin hikayeni
Ulema gibi zenginliğe erdirmişsin hidayetini
Seni Rahmetle Anıyoruz Ulusun Hacı Alihan

Üzülüyorum seni daha çok anlayamadım diye
Üzüntüm beni zorladı bu şiiri yaz diye
Ülkümüz oldu senin pesrpektifin bize hediye
Seni Rahmetle Anıyoruz Ülkemsin Hacı Alihan

Virane olmuş şimdi senden geriye kalanlar
Varlığın bile şahlandırırdı bunu bilir seni anlayanlar
Varisin olduk da maneviyatını bir tek bıraktılar
Seni Rahmetle Anıyoruz Vakıfsın Hacı Alihan

Yazıklar olsun bana ki, sana daha önce yazmadım
Yazık etmişim kendime bu benim olsun  son ayıbım
Yalakalar mal için sana gelir demiştin bunu anlayamadım
Seni Rahmetle Anıyoruz Yamansın Hacı Alihan

Zafer Allah'ındır şüphesiz en güzel sözler O'nadır
Zamanında doyamadım diye bu naçizane şiir sanadır
Zaten Allah'ın izni olmadan yazmam büyük bir yalandır
Seni Rahmetle Anıyoruz Zerafetsin Hacı Alihan





MUSTAFA AKINCI/12-12-2012











DİZİ GİBİ HAYATIMIZ - MUSTAFA AKINCI



DİZİ GİBİ HAYATIMIZ


Öyle Bir Geçer Zaman ki, televizyon karşısında anlayamazsınız Kurtlar Vadisi dünyamızın o çirkef tuzaklarını. Aşk-ı Memnu (yasak aşk) diyerek acınızı bastırıp sonra Kuzey-Güney arasında takılır kalırsınız. Aile değerleri bile rencide olur ama bu durumda Fatmagül'ün Suçu Ne? Hatalı olan sizsiniz. Sizi öyle bir duyarsız yapar ki, sonraları Arka Sokaklar' da haykırış içinde insanları görseniz bile Aldırma Gönül der Suskunlar'ı oynarsınız... Muhteşem Yüzyıl'ın en büyük icadı televizyonlar, mı?.. Seksenler'de böyle miydi, tek kanal TRT'ydi ve işte Kanıt'ı ; Perihan Abla, Uzaylı Zekiye, Susam Sokağı... 20 Dakika televizyona bir kilitlenirsiniz ve bu durum size eleştirel anlatınca da Benim için Üzülme dersiniz. Hayat Devam Ediyor ama siz bu hayata devam ediyor musunuz? Leyla ile Mecnun hikayesi olmuş Umutsuz Ev Kadınları'nın hayalinde Mecnun. Büyük Yalan'lara alıştırırsınız televizyonlar aracılığıyla çocuklarınızı... sonra Çocuklar Duymasın dersiniz. Yabancı Damat bile artık en tanıdık gelir Gümüş, Altın, Para kazancınızı ikiye katlamak istersiniz Ekmek Teknesi artık sizi kesmez, siz Küçük Sırlar sahibi armatörler gibi yaşamayı arzularsınız. Pis Yedili oynamayı bırakır Doktorlar'la lüks partilerde tanışıp Evcilik Oyunu oynamak istersiniz. Kötü Yol'a düşmüştür artık değerleriniz Veda edin artık. Deliyürek olmasa da atanız Acı Hayat der arabesk ve Ezel'den beri Karadayı, kabadayı ruhunun ateşi hiç sönmez sanırsınız aylardan Şubat bile olsa. Hayatımın Rolü dediğiniz annelik-babalık bile size Binbir Gece Masalı'ndaki ninniler gibi gelir. Sırlar Dünyası ile Kalp Gözü'nüzün açılacağını sanırsınız, Sakarya Fırat arası kadar uzak da olsa size. İntikam alırmışcasına tüm değerlerinizi Hanımın Çiftliği'ndeki beygirler gibi sürersiniz Yaprak Dökümü vakti geldi mi, Affedilmeyen olursunuz. Köpek bile artık size hayvan olarak gelmez, Arkadaş olarak görürsünüz çünkü insanlardan uzak durmuşsunuz ve Kavak Yelleri esmiştir başınızda bir de bakmışsın ki, Hayat Bilgisi dersiniz Parmaklıklar Ardında'dır... Lise Defteri'ne yazdığın o güzel anılar Arka Sıradakiler'in muzip şakasıycasına kaybolur. Asi olduğunu sanırsın ama sistem seni köle etmiştir. Alev Alev yanar Emir'in Yolu'ndaki Lambalar sanırsınız Cennet Mahallesi'nde Mor Menekşeler içindesiniz Böyle Bitmesin dersiniz Geniş Aile'niz küçücük beyinlere dönüştürülmek isteniyor oysa. Çiçek Taksi, Akasya Durağı'nda bekliyor Avrupa Yakası'ndan sizi Yalan Dünya'ya bırakacak Aşka Sürgün olur Gönül ama Kadın İsterse... Kızım Nerede? dersiniz tabi sonra çünkü Bir İstanbul Masalı bu Bir Ömür Yetmez yaşamaya kim bilir hangi Büyük Buluşma'dadır. Canım Babam, Süper Baba, Annem, Canım Annem, Sihirli Annem, Benim Annem Bir Melek der çocuklarınız ama su bile isteyince hayallerinizi Ters Köşe eder. Alsana Elde Var Hayat! Yahşi Cazibe'li aşkınız bile gözünüzde Melek'ken Kara Melek olmuştur.


MUSTAFA AKINCI
23-12-2012

21 Aralık 2012 Cuma

UZAYLILARA HALKIMIZIN SORULARI-MUSTAFA AKINCI







1- Abi sizde cinsiyet yok mu? Hepinizin tipi aynı...

2- Bize yetmiyor dünya ne b*k yemeye geldiniz?

3- Madem o kadar bizden ileri teknolojiniz var, neye geldiniz Antika Dünya'ya? Hava atmaya mı, geldiniz?

4- Abi geminiz kaç motor? Işıkyılında kaç yapıyor?

5- Kelime-i Şahadet getirmek ve Sünnet olmak... bu ikisi şart sonra kız alabilirsiniz ancak.

6- Bizim tarlalarımızın üzerinde şekiller çizip mahsüllerin anasını ağlatan bu ibn*ler mi? Vurun!

7- Sizde ev kirası, dükkan kirası var mı?

8- Siz de kaşif ya da bilimadamı olarak mı, geldiniz?

9- Maaşın ne kadar?

10- Abi bi galaktik kebap tarifi versene...

11- Abiler bu elimde orjinal antika at bi sakal da sana satayım.

12- Hey ulan kaldır uzay gemini ordan dükkanın önünü kapatma.

13- Uzaylı bizi diskoya götür.

14- Hangi dizimizi takip ediyorsunuz?

15- Hangi takımımızı tutuyorsunuz? Sizde takım varsa sahasına maç yapalım mı?

16- Abi şu kontrol panelindeki ZZZZL678ERTXXWT567 yazan tuş ne işe yarıyor?

17- Abi böyle bi gemi almak istesek...temiz bi ikinci el de ne kadara bize mal olur?

18- Sizde mi, petrole geldiniz?

19- Oğlum çıplak gezmeye utanmıyor musun?

20- Şu yıldızın sağındaki hani şu çok parlak olan mı, sizin ev?

21- Sizin gemilerinizin hepsi aynı marka mı? En iyisi hangisi?

22- Uzay Formulası var mı?

23- Abi sizin oraya mülteci olarak gelemez miyim?

24- Seni bi daha manitama bakarken görmeyeyim ışın mışın lazer mazer dinlemem sıkarım ayaklarına.

25- Abi Ay'a kadar bir tur atalım mı? Yarın manitanın doğumgünü büyük harflerle I LOVE YOU yazacağım da yap bi abilik, kırma şu garibanı.

26- Abi gemiyi biraz da ben kullanayım mı, şu ilerideki Yıldız'a kadar sadece?

27- Hop birader var mı öyle bedava SELAM DÜNYALI ayakları? Çıkar mangırları görelim mangırları...

28- Abi sağdıçım olur musun?

29- Bi ışınlanıp gelsene ya markete evde yağ bitmiş.

30- Ateş yakıp AKDENİZ ŞARKILARINI DETONE DETONE okuyacağız sen de gel değişiklik olur. Manita da yaparız sana.










U.F.O. DÜŞÜNCESİNİN KISA TARİHÇESİ-MUSTAFA AKINCI






Milyonlarca kişinin gördüğü ya da gördüğü U.F.O. nedir? U.F.O. var mıdır? U.F.O'lara inananların dayanağı nedir? Gördükleri cisimleri neden uzaylı diye yorumlarlar?

İngilizcede “kimliği belirlenememiş uçan cisim” anlamına gelen “Unidentified Flying Object” kelimelerinin baş harflerinden meydana geldiği için “U.F.O.” denilmektedir.

Gök yüzünde zaman zaman görülen fakat kimliği henüz tespit edilememiş olan cisimler geniş halk kitlelerini ve ilim adamlarını meraka ve araştırmalara sevk etti. ABD’li bilim adamlarının 1950’li yıllarda yaptıkları araştırma ve gözlemler sonunda hazırladıkları raporda; %90 U.F.O. görüntülerin aslında parlak gezegenlerin ışıması, gök taşlarının geçişindeki şeritsel izler, iyon bulutları, tan kızıllığı, astronomi ve meteoroloji olayları olduğunu belirttiler.
Daha sonraları Soğuk Savaşın yoğun olduğu dönemde bu rapora eklemeler yapıldı. Modern ve son teknoloji ile üretilmiş casus hava taşıtları, ışığı üzerinde toplayan kuşlar, renkli-ışıltlı dilek balonları, dev projektörlerin atmosferde ışıması ve sıcak gazlardan kaynaklanabileceğini bildirdiler.

Daha sonraki yıllarda ortaya atılan çeşitli fikirler üzerine araştırma ve incelemeler genişletildi. Değişik zamanlarda daha yeni ve tutarlı raporlar hazırlandı. 1973’te bir grup A.B.D’li bilim adamı tarafından yeni çalışmaları sürdürmek gayesiyle Northfield’da U.F.O. ARAŞTIRMALARI MERKEZİ KURULDU. Bu kuruluş bile "U.F.O. vardır ki, böylesine plan ve program hazırladılar. Yoksa bu kadar büyük bir masrafı asparagas ya da şizofrenik haberlere dayalı yapmazdılar." düşüncesini insanlar iyice fikir edinmişti.
Bir şeye bağlayamayan ve yorum yapamayan fantastik ve mistik olaylar meraklıları olan insanlar "bu işin bizim gezegenimizin dışından gelenlere ait olduğunu düşündüler." Hatta bu düşünce eskiden çağlardan süregelen ve fikirleri meşgul eden "Acaba bizim dışımızda uzayda canlı var mıdır?" sorusuna, bir kanıtmış gibi inandılar ya da inandırıldılar. Bu fikirler Film Sektörü'nden tutun da hemen hemen fantastizme müsait her sektör için korkunç bir gelir kaynağı sağlamaya da başladı. Daha çok U.F.O hikayesi daha çok para!..


Kanada, İngiltere, İsveç, Danimarka, Avustralya ve Yunanistan’da da U.F.O ile ilgili birçok çalışmalar yapıldı. Sovyet Rusyası'da derinden ve gizlice bu konuyla özel olarak ilgilendi; çünkü K.G.B ajanları bu haberin, A.B.D. tarafından yayıldığını ve aslında A.B.D'ye ait son derece modern teknolojiyle yapılmış casusluk ve savaş için hazırlanmış uçaklar olduğunu düşündü. Çok iliginçtir ki, A.B.D. Medyası da aynı yıllarda Sovyetlerin işi olduğu haberini defalarca kez manşet yaptılar.

Sonuç olarak yapılan araştırmalar ve incelemeler neticesinde U.F.O ile ilgili yeni ve değişik bilgiler elde edilemedi. Fotoğrafların da büyük kısmının asılsız olduğu halen söylenmektedir.

İlahi Dinlere göre de bunlar Teknolojisi Gelişmiş Cinlerin işi olduğunu düşündüler. Ayrıca kimi din bilginine göre Melekler de olabileceği gibi Şeytani cisimler de olabilir.

Kısacası Bilimsel Çalışmalar Yapılmış Olsa da Şu Ana Kadar Net Bir Açıklmayı Yapabilen Resmi Bir Kurum Olmamıştır...

Sizce?

Saygılarımla

MUSTAFA AKINCI/21-12-2012

19 Aralık 2012 Çarşamba

ÇÖL AĞACI-MUSTAFA AKINCI


 


Çöl
Çöldeki yalnız bir ağaç kadar yalnız
Ama o yalnızlık kadar da cesur
Tek başına sevdası gizli amacı sır
Rüzgar savurmak çalmak istese de...

Çöl
Çöldeki yalnız ağaç kadar kalabalık
Ama o kalabalık kadar da korkak
Toprak ve kuş sevdalaşır ara sıra
Kavurucu Güneş yakmak istese de...




MUSTAFA AKINCI/1999

NAZLI YARE SİTEM-MUSTAFA AKINCI


 
Nazlı yar.
Böyle başlayan ne şarkılar bilirim
Ne şiirler okurum
Ne öyküler bilirim...
Her biri beni bir çoban
Her biri beni bir kamyoncu
Her biri beni bir sevdalı eder.
Empati kurabildiğim en yoğun bir yağmur gibidir
Yağar da yağar da yağar sel olur yüreğimde
Nedir bu nazlı yârden çekilen?
Nedir bu naz?
Yetmez mi, artık halen mi az?
Nazlı yar ya gelmez.
Nazlı yâre haber salınır ama postacı cevap vermez.
Nazlı yar verem eder.
Nazlı yar ciğerini çürütür.
Dağlardan yol istenir,
Yağmur olup yağmak ister,
Ömür biter,
Tekrar doğar
Her gün ölür her an ölür
Ama
Nazlı yar hep aynı nazlı yardır.
Naz yapamayacak kadar yaşlı ve pişman olsa da
Nazlı yar
Tüm zamanlarda hep aynı nazlı yar...


MUSTAFA AKINCI
12-5-2005

DERİNDEN GELİR ŞİİR - MUSTAFA AKINCI


 

Şiir yazmak içinden mi gelmeli, içerden mi gelmeli?
Ahh bu ne başağrısıdır!
Tutar kalemi...kalemi tuttu da mı, tükenmez kalemi...
İlkokul öğretmenim "bak çocuğum bu A" dedi "bu da Z" dedi
"İlki ilk, sondaki son" dedi
Ben de başladım yazmaya
Çocuk değildim artık
Sakal bıyık bahçe bostan
Ama ama yazdım.
Yazamadıklarımı da yazdım...
A'dan Z'ye kadar
Yaz babam yazabildiğin kadar
Bedava değil mi, sallamak?
Bedavadır bedava şiire kalem çakmak.
Ama
Pek pahalıdır o duyguları yaşamak
Yaşatmak daha acı verir okuyana
Kim okur kimler okur kim üstüne alır
Kim üstlenir bir suç gibi?
Onu bilmem ama
Tek kelimem var
Yarası ben gibi ben gibi
İçerden gelir derin derin içerden
Yarası ağır gelir.
Şiir yazmak zordur
Yara bırakır sende kaybolsa da
Çocukluğun
Ve
Kaybettiğin öğretmenin
Aklına şiir yazmak gelir
Aklındakiler zordur zor
Yarana merhem sürer bir gül gibi
Ama hep dikeninden dikeninden...


MUSTAFA AKINCI/11-7-2003

SENİN O GÜZEL KOKUN




Gerçekten güzel kokuyorsun musun, sevgilim yoksa,
Seni hissetmenin damağımdaki tadı mı?
Seni seviyorum diye mi,
Her şeyin bana hoş geliyor
Yoksa
Seninle düş olup sende uyanmamın sarhoşluğu mu?
Ben içmem ki, nasıl sarhoş olacağım?
Ben senin kokunu oksijen ettim ya ciğerlerime çeke çeke
Evet.
Evet işte o beni çarptı
Ya da
Çarpıldığımın bahanesi
Senin O Güzel Kokun...



MUSTAFA AKINCI/10-12-2002

17 Aralık 2012 Pazartesi

HAYALPEREST KARDAN ADAM




Yine kar yağdı sevdalarıma,
Sebepsiz bir üşüme değilmiş demek kalbimdeki
Avuçlarımda terleyen korkak oğlu korkak bir cesaret
Üstünde kestane patlayan sobasıyla
Sadece benim ve birkaç çayparası olan zenginin uğrak yeri
Hesabı kim ödeyecek?
Kar ne zaman dinecek
Ağzımdaki acı sigara tadı ve kestane kokan nefesimle yudumlanır
Hesaplı çayların bir ikincisi bir üçüncüsü...
Evet yine kar yağdı
Satmayı bile düşündüğüm pahalı çizmelerime
Arkadaş sandıklarımın ederinden bile pahalı
Dost sandıklarımın bile kıskandığı kürklü çizmem
Sarı Çizmeli Mehmet Ağa!
Çizmeli Kedi!
Kestane kokan nefesin çizme kibriyle Şeytani nefsi...
Evet yine yeni kar yağdı
Hayalperestler gördüm de aynaya baktığım kadar değil
Kardan adam yapmak istedim ama kendimden başka adam tanımam mümkün değil
Benim adam burası benim adam
Çay getiren garson tütün kolonyası sürünmüş
Masamdaki liderlik edasıyla haykırdım burası benim adam
Adam oldum adam okudum adam çizdim adam besteledim
Çay parasını ödeyip eyvallah demeden çizmeme basa basa gittim...
Kar mı yağmış, dedim cebimdeki son sigarayı bir çakmak vurarak
Evet yine yeni kar yağdı.


MUSTAFA AKINCI/23.03.2005

AYYAŞ'IN HİKAYESİ

Sonsuz sayılarla saydım ama kafayı haşladım
Sayılara çok kızdım berberimi makasladım
Bir de baktım ayyaşmışım vitesim üç buçukta
Önümdeki berber olan şoförü makasladım

Aldım elime bir bir bir votka iki beş bira
Kustum sonra salandım ha ora ha bura
Bir de baktım ayyaşmışım vitesim üç buçukta
Aldım elime gitar ama saz misali cura

Sokakları gezerdim bu şehirden taaa ülkeye
Bazen Avusturya'da bir keman bazen kuru fasulye
Bir de baktım ayyaşmışım vitesim üç buçukta
Ayrdıldım dünyadan elimdeki bilet füzeye

Sen beni mi takip ediyorsun hııı? Mustafa!
Dalga geçme yersin bir tekme bir fıss iki kafa
Bir de baktım ayyaşmışım vitesim üç buçukta
Yeter artık ulaaa yazma beni bana, Mustafa

MUSTAFA AKINCI/10-11-2009

16 Aralık 2012 Pazar

FOTON KUŞAĞI'NIN ÜNÜ 68 KUŞAĞI'NI SAĞLADI




Foton Kuşağı bugünlerde kafaları çok meşgul eden bir konudur. Gerçi "BU MAYA MÜSLÜMAN'DA TUTMAZ" başlıklı yazıda yazmıştım ama burda biraz daha net ve daha kısa olarak sadece Foton Kuşağı'nı anlatmak istedim.

Foton Kuşağı; Mayalıları Koruma Yaşatma Derneği, Dünya Falcılar ve Dedikoducular Birliği, Koca Karı İnançları Merkezi, Putpesret Rahipler Vakfı gibi resmi olmayan kuruluşlar tarafından ortaya atılmıştır. Evet o isimleri ben uydurdum çünkü zaten bunlar da uydurma zaten. Varolması mümkün bile olsa bu insanların herhangi bir bilimsel çalışma ya da İlahi Bir Kitap kaynak olmadan söylemeleri uydurmadır.

M45 Ülker Takım Yıldızı ile birlikte Güneş Sistemi' nin de içinde bulunduğu sanılan hayali bir kuşak olarak görülmektedir. İnanılışa göre Maya  Takvimi' nin bittiği 21 Aralık 2012 tarihini müteakiben, Dünya Uygarlığı' nın yeni bir boyuta gireceği sanılır. Her şey ve her yer farklı bir boyutla göründüğü için özel yetenekler de bununla beraber geleceğine inanılır. Girilen bu yeni boyut düşünebilen canlılara, farklı yetenekler ve farklı fikirler kazandıracağı ileri sürülür. Yeni Din, Yeni Çağ, Yeni Yaşam ve Yeni Türler... Belirli zaman dilimlerinde, insanoğlunun kurduğu düzenin artık işe yaramayacağı, birçok insanın yeni fikirlerle öne atılacağı bir düşünce birliğinden bahsedilmektedir. Barış ve huzurdan bahsedildiği; anlayış tarzlarından, kültürel yapıya, ekonomik değişimden, özgürlüklere yeni bir boyut kazandıracağı 'inancını' kapsayan, bu düşünce birliğinin oluşacağını bekleyen kişilerin tanımladığı bir kuşak olarakta görülebilir. Çok iyi niyetle bir kaç ütopik fikirli insanın dileği de olabilir. Bu insanları barışa ve huzura sevk etmek için bir telkin de olabilir.
Nibiru adı verilen gezegen ise yine bu tarihte Dünya' ya yaklaşıp yeni olaylara sebep olacağı savunulur. Bu çevreden 'başka' inanışlara göre de Kıyamet, Foton Kuşağı'nın  getirisi olan yeni boyut olarak tanımlanır. Tanrı' nın insanları aslında yok etmeyeceği, Kıyamet Günü' nün acı, korku ve ölüm olmadığının savunucusudurlar. Tanrı bir bilinç devrimi yaratacak ve insanlara bu olay her açıdan hayatlarına devam ettirebilecekleri bir yeteneğe kazandıracaktır. Güneş Patlamalarının yaşanacağı ve Dünya'daki canlıların genetik yapılarının değişime uğrayacağı, DNA SARMALLARINDA ÇOK BÜYÜK FARKLILAR OLACAĞI, KROMOZOM SAYISI ARTACAK, HORMONLARDAKİ MİKROBİYOLOJİK ETKENLER ARTACAK.
Mayalılarda çok elektrik varmış gibi kehanetlerini de yazmışlar. Elektrik kesintileri olacakmış. Hatta Dünya 3 Gün Güneş'ten, Ay'dan, Yıldızlardan Mahrum Kalacakmış... Bu Sebeple Buzul Bir Çağ da Kısa Süreli Yaşanacakmış. Mayalılar gerçekten de çok gelişmiş bır medeniyete sahip olabilirler işte burada herkes şüpheye düşebiliyor ama sanırım onlarca uydusu Uzay'da görüntü almıyordu. Mayalıların Soyu olduğunu idda eden garibim Latin (Güney ve Orta) Amerika'daki yaşayanların 1965 American Bıyık Kamyonetlerine binmesi nasıl oldu pekiyi? Madem bu kadar her şeye kadir kehanetleri ve ilimleri var buyursunlar önce kendileri aydınlansınlar.

Foton Kuşağı diyelim ki, var ben yanılıyorum. E ne olacak? Ne kaçış var ne kurtuluş var. Ama milyonlarca Panik Atak Hastası gereksiz yere evhama sokmaya gerek yok. Bunun vebali de ağır olur. Foton Kuşağı da varsa herkese var Foton Kuşağı yoksa da herkese yoktur. Korku ve Panik yapmaya gerek olmadığını düşünerek, ben Foton Kuşağı'nın bu şekilde ve tarihi belli olan bir vakka olduğunu düşünmüyorum. Varsa da bile tarih ve getireceği olaylar konusundaki tahminlere kesinlikle inanmıyorum.

Bugün de 21 Aralık 2012'de de Her An da Allah Benimle ve Sizinle Olsun.

MUSTAFA AKINCI/10-12-2012

GARİP BEYGİRİN PEGASUS HAYALİ



Uyurgezer bir kör gibiyim
Dolanıyorum dolambaçlı merdivenlerde
Herkese bir dert bir sert veriyorum
Benden bana akan bir yol var sanki
Hangi zorun ziline bassam
Benim penceremde beliren bir karanlık görüyorum
Ben miyim
Bensem tüm sorun
Bütün olarak giderim
Yarım kalan umutlara kanat açamayan
Pegasus olma hayaliyle yanıp tutuşan
Garip bir beygir gibi...
Sakın yanmayayım?
Amaaannn...
Yanarsam kül olur küllerimden doğarım
Dur!
O Anka Kuşu muydu?
Pegasus değil miydi, varılacak ümit?
Ben hikayemi bile karıştıyorum
Anladım seni
Biliyorum beni
Konuşmana gerek yok, her cümlen küfür olacak
Susmana gerek yok, her nasıl olsa zehir akacak gözlerinden
Ben çeker giderim hatta uçarım yıldızlardan
Ya canına kıydı derler
Ya da
Amaaannn...
Pegasus olma hayaliyle yanıp tutuşan
Garip beygir gibi...



MUSTAFA AKINCI/08-08-2008


A'DAN Z'YE BEN'DEN VE RUH'A MUSTAFA AKINCI

Acım büyüyor hayatı öğreniyorum
Amansız vuruyor dert biliyorum
Anlarım, kimden nerden bilirim
Allah'a kapanıp dileniyorum.


Bebek gibi yardıma muhtacım
Bedende değil ruhta cok açım
Buldum, kimden nerden bilirim
Bedi' Allah'a açık avuçlarım


Cevap arar sorarım sorulara
Cenaze gibi solarım morglarda
Cezam, kimden nerden bilirim
Cenab-ı Hakk'a akan yollarda


Çaresiz dolu her adımlarım
Çocuklaştım şimdi çok korkağım
Çilem, kimden nerden bilirim
Çareyi El-Vehhab'ta ararım


Derman bekliyorum şimdi dardayım
Dertlerim taştı şimdi zordayım
Devam, kimden nerden bilirim
Deyyan Allah'a dualardayım


Eğlencem de kalmadı tadım da
Etkisiz oldu Güneş'im de Ay'ım da
Elem, kimden nerden bilirim
Elhamdulillah derim her anımda


Feryatlarım sanki İsrafil'in Sur'u
Fısıltı yankılanır ama, herkes duru
Felaket, kimden nerden bilirim
Ferd-u Allah'tan beklerim nuru


Garip sefil oldum kibire bile
Gafil düştüm sefaya bile bile
Gam, kimden nerden bilirim
Gafur zikir versin yeter bu dile


Hatıralarım anımsanmaz oldu
Hikayelerim zihnimde boğuldu
Hasret, kimden nerden bilirim
Halık'a bakan gözlerim yaş doldu


Islak olan dudaklar da kurudu
Ilımlı bakan düşünceler kayboldu
Izdırap kimden nerden bilirim
Işıtan Rabb'im tek yol oldu


İmkansızlar şeyler hızla çoğalıyor
İman bedenime inat hızla zayıflıyor
İmtihan, kimden nerden bilirim
İnşirah Rabbim bu göğüs yalvarıyor


Kalbimdeki düzensiz çarpıntılar strestenmiş
Karanlıktan korkmam bilinçaltı endişeymiş
Korkularım, kimden nerden bilirim
Kadir Allah oysaki beni imtihan etmiş


Leyla oldum ama Mecnun'um yok
Lezzetli yaptım ama sofradakiler tok
Lanet, kimden nerden bilirim
Latif Allah'ın hikmeti her şeyden daha çok


Menfaat sağladım, sağladıklarım kör oldu
Minnet etmediğim halde ateş bana kor oldu
Matem, kimden nerden bilirim
Mesud'a ulaşmak kolayken zor oldu


Nafile işleri üstün tuttum her şeyin üstünde
Nasihatlere sağır kaldım başı boş triplerde
Noksanlık, kimden nerden bilirim
Nasrullah dileğim şimdi tüm secdelerde


Ok gibiydi zaman çıktı artık yayından
Oh oldu diyen dostların alayı yalandan
O kayıplar, kimden nerden bilirim
Olgun tutsun beni hep Yaradan


Ölüm korkusu sardı beni erken yastayım
Öcüm var and olsun ama erken yaştayım
Ödlekliğim, kimden nerden bilirim
Öykü tadında kalır dünya şimdi Rahman'dayım


Pes ettim artık, herkesten ve her şeyden
Pis ettim kendimi değdirdim bir çok lekeden
Perişanlığım, kimden nerden bilirim
Pekiyi geldi bana Kahhar'dan lütfeten


Rahat etmiyor bu kalp bu ruh bu beden
Ricalarım oldu yalvarış Yüce Bedir'den
Rahatsızlığım, kimden nerden bilirim
Rafi' yüceltsin beni kudret merdivenlerinden


Sordum soruları kendime beni deli dediler
Sorunca da başkasına beni cahil ettiler
Sınavım, kimden nerden bilirim
Sabır Ey Sabur beni tıkatarak delirttiler


Şeref dedim ama şerefsizlere bulaştım
Şan dedim üç kuruşluk adamlarla çalıştım
Şaşkınlık, kimden nerden bilirim
Şehid Allah'ın ipine şimdi ulaştım


Tefekkür etmeyen sanki bir sağır gibiyim
Teşekkürü kula eden bir sığırın tekiyim
Tutuşturulmam, kimden nerden bilirim
Tevfik Allah'tan inşallah takvayla ağır biriyim


Ulaşılmaz geliyor her şey herkes bana
Uyku tutmaz gözlerim geceler haram bana
Uçurum, kimden nerden bilirim
Ulu Mevla hayır ve rahmet versin bana


Üzüntülerimden yastığım yaşlarla ıslandı
Üzülmemek elde mi ciğerlerim kanlandı
Üzüntü, kimden nerden bilirim
Üveysin Rabbi beni de kendine bağlattı


Virane olmuş heyecanlarım tutkum yok
Veren eller dilenir oldu utkum yok
Vasatlığım, kimden nerden bilirim
Vasi' Allah'tan başka bir nutkum yok


Yazık oldu kaybolan o ışıltılı günlerime
Yazıklar olsun ama berduş olan gençliğime
Yalnızlığım, kimden nerden bilirim
Ya Zel Celal-i Vel İkram gelir her cümleme


Zafer Allah'ındır bunu tüm alemler duysun
Zalimler bedduamda cehennem sizlerle dolsun
Zahir Kim Allah Derim Rahmet Nerden Allah Derim Ben Yalnız Rabb'il Alemin Bilirim
Zordan, dardan kurtar beni bugün gün bana doğsun.





                                             MUSTAFA AKINCI/11-11-2011